15 Aralık 2008 Pazartesi
BAYRAM GÜNCESİ
6 Aralık 2008 Cumartesi
KURBAN BAYRAMINIZI KUTLUYORUM...
Bir yandan iş yerimle ilgili ha bugün ha yarın diye umutla beklediğim ayrılık günü gelgitleri, bir yandan çocuklarımla yeni yerimde (tabi kısmet olursa) nasıl ilgilineceğim konusu kafamı bir hayli meşgul ediyor.
Tedbili mekanda ferahlık vardır derler ya, artık ben de artık ferahlamak istiyorum. Çok bunaldım çokk.
Gider ayak (diyorum çünkü gideceğimi düşünüyorum, inşallah tez vakitte görürüm o günleri) iş yerimdeki arkadaşlar süpriz yapıp, mini bir doğum günü partisi düzenlemişler benim için, sağolsunlar. Ama öylesine soğuk, öylesine mesafeli bir parti idi ki ben değil, duyan herkez bir hayli şaşkınlık yaşadı :) Sanki zoraki yapılmıştı. Nelere kadirmiş şu günler yarabbim dedim :)) Benim işyerim duygusal mobing in uygulandığı en süper kurum diyebilirim size. Hani hiç ummadığınız beklemediğiniz insanlar olunca insan bir hayli şaşırıyor. Nitekim benimde öyle oldu. Ne diyeceğimi, ne düşüneceğimi şaşırdım doğrusu. Bende iyi niyetle yapılmış bir parti olduğunu düşündüm (?) ve teşekkürlerimi ilettim. Başka ne diyebilirim ki zaten?
Çok mu bencilce davranıyorum acaba, arkadaşlarıma karşı ? Böyle, kendimi sorgulamaktan da alıkoyamıyorum kendimi!
Ama herşey bir yana artık yaşlanıyorum 35 yaş yolun yarısı . İnsan ömrünün 70 yıl olduğunu varsayarsak, ciddi ciddi yarısı gitmiş :( Her nedense ben hala kendimi 18'lik gençkız gibi görüyormuşum da haberim yokmuş :) Kabullenmek bir hayli zor oldu, oluyor :) Gerçi insan hissettiği yaştadır ama ne bileyim işte garib bir duygu işte. Hiç bir yaşımda böyle etkilenmemiştim.
Zaman akıp gidiyor,
Avuçlarının arasından kayıp gidiyor,
Dur diyemiyorsun istesende,
Nereye, nedir bu hız böyle?
Başı belli, sonu belli olmayan bir geleceğe.
Yıllar geçtikçe duygularımda değişiyor, uff gözlerim doldu. İnşallah çok güzel günler bekliyor beni ve ailemi. Umud ediyor ve diliyorum.
Kuzularımın kıskançlık kavgaları son sürat devam ediyor! Öğretmeniyle görüştüm, kıskançlıkların bu yaşlarda yaşanmasının normal olduğunu, ilerleyen yaşlarda ilişkilerinin daha güçlü olacağını söylüyor. Bundan dolayı ,artık problemlerinizi kendiniz çözmelisiniz çocuklar, siz ikiniz kardeşsiniz diyorum. Ve müdahelede bulunmamaya çalışıyorum. (zarar vermedikleri müddetçe tabi )
Bayram da geldi, çattı. Geçen hafta yapılmış bayram temizliğimiz ile karşılayacağız heralde bu bayramı, çünkü bu haftasonu içimden temizlikle ilgili hiç bir şey gelmiyor. Benim için her yıl olduğu gibi bu yıl da hüzünlü ve sıkıntılı geçecek bir bayram olacak. Kurban kesimlerine dayanamıyorum açıkçası. O yüzden gelmesini hiç istemediğim bir bayramdır kurban bayramı. Ama gel gör ki mecbursunuz. İnançlarınız gereği yaşıyorsunuz, yaşıyoruz. Şu işi kurban kesmeden, kurban parası kadar yardımlarla yapsak, böyle yaşasaydık bu bayramı ne güzel olurdu...Bu günlük bu kadar yeter diyor ve ;
Tüm arkadaşlarımın ve ailemin Kurban Bayramını kutluyorum.
30 Eylül 2008 Salı
Ramazan Bayramınız kutlu olsun.
Sevgili eşim, her bayramda olduğu gibi bu bayramdada bayram sabahının ilk anlarını fotoğraf karelerine yansıttı. Geçmişe dönüp, daha önceki bayramlarımızı anarak, bir hayli eğlendik.
Ve eş dost ziyaretleri ile ilk gününümüzü sonlandırmış bulunmaktayız. Yorgunluktan bitmiş ve tatlıya ve sarmalara öö demiş durumda evimize kendimizi attık.
Herhalde uzun bir süre tatlı ve sarma almayız diye düşünüyorum :) Neyse daha uzatmadan,
Tüm dostalırımın ve ailemin Ramazan bayramını kutluyor ve daha nice bayramlar diliyorum.
7 Eylül 2008 Pazar
OKUL HEYECANI
Yarın sabah eğitim öğretim yılının ilk günü. Sevgili oğlumla yarını heyecan dorukta bekliyoruz. Hazırlıklarımızı yaptık. Makas, kalem, nevresim, v.s....
Bakalım bu yıl ne güzellikler katacak hayatımıza. Kızım şimdiden başladı, bende okula gideceğim demeye :)
Son 2 yıldır, oğlumu kaydettireceğimiz okulun planlamasını yapıyoruz. Kimi uzak, kimi yakın. Uzmanlar ilköğretim öğrencileri için yakın bölgelerdeki okulları tavsiye ediyorlar. Ama oğlum ben servisle gideceğim diyor başka bir şey demiyor. Muhtemelen yakın ama servisle gidilebilecek mesafeye vereceğiz. Diğer taraftan OKS başarılı olan okullar genelde ulaşım olarak bir hayli uzakta. Herkez bir şeyler söylüyor. İnanması çok zor ama okul seçimi ne kadar zormuş böyle. Aslında çocuğun başarısı, öğretmeni ve sizin ne kadar ilgili olduğunuza bağlı . Okul, idare, öğretmen ve çocuk dörtlüsünün içerisinde dönüp duruyoruz. Daha bir yıl var ama telaşı şimdiden başladı işte.
Bu arada iş yerimi değiştirme hayalleriyle döndüğüm tatilimden hayal kırıklığı yaşayarak başladım işime. Bir kazaya kurban gittim. Bir kaza diyorum gerçekten kaza . Kısmet diyelim artık . Gideceğimiz yerde yiyecek ekmeğimiz yokmuş. Aklıma geldikçe üzülüyorum yaaa!!
Bu arada herkeze hayırlı ramazanlar diliyorum.
Fotoğraf laboratuvar günlüğümüzden :)
26 Ağustos 2008 Salı
TATİL VE TALİHSİZLİKLER
25 Temmuz 2008 Cuma
15 Haziran 2008 Pazar
ÖZLEDİM...
Gülmeyi özledim, çocuklar gibi eğlenmeyi özledim.
Düşünüyorumda; neredeyse yıllardır, kahkahalarla gülüp eğlenmemişim.
Bugün yine takıldım, en son keyifle ne zaman gülmüşüm diye?
Ne acı , hatırlayamıyorum...
Geçen yıl izinde bir arkadaşımla karşılaşmıştım. Her ikimizde lunaparkta çocuklarımızı eğlendirmeye, gezdirmeye getirmiştik. İster istemez gözüm takıldı, çocuklarıyla beraber kendiside bir çocuk gibi ne güzel eğleniyordu.. Arkadaşıma ne kadar çok özenmiştim.
Ben gülmeyi ve eğlenmeyi unutmuşum... Hasret kalmışım gülmeye..
Hayatın telaşesinden, özellikle iş ortamının gerginliği ve huzursuzluğundan, eğlenmeyi gülmeyi unutmuşum.
Düşünüyorum da bu iş yeri beni yavaş yavaş içine çekiyor ve öldürüyor. Bu işyerinde geçmiş olan 10 sene benden ne çok şey almış götürmüş. Artık kendimi bile tanıyamaz hale geldim. Farkında olmadan yüzüme bir maske takılmış ve yıllar içinde yerini sağlamlaştırmış, yapışmış çıkmıyor. En acısı ise bulunduğum yeri değiştiremiyorum. Ellerim, kollarım bağlı neyi bekliyorum yada bekletiliyorum bilmiyorum...
İnşallah yüce rabbim sesimi duyar...